İstanbul, tarih boyunca birçok doğal afet yaşamış bir metropol olarak, deprem riski konusunda dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. İBB Bilim Kurulu tarafından yapılan son açıklamalar, şehrin deprem tehlikesinin hala sürdüğünü net bir şekilde ortaya koyuyor. 2020 yılında yaşanan İstanbul depreminin ardından, şehirdeki yapılaşma ve altyapı sorunları konusunda toplumsal bilincin artmasına rağmen, bilim kurulu uzmanları riskin ortadan kalkmadığına dikkat çekti.
İstanbul, coğrafi konumunun ve yer altındaki fay hatlarının etkisiyle sık sık deprem riski taşıyan bir bölgedir. Uzmanlar, kentin kuzeyinde yer alan Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın aktif olduğunu ve bunun da ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirtmektedir. Zaman zaman gerçekleşen küçük şiddetteki depremler, büyük bir depremin öncüsü olabileceği için halk arasında kaygı yaratmaktadır. İBB Bilim Kurulu, İstanbul'daki binaların çoğunun depreme uygun olmadığını vurgulayarak, güçlendirme çalışmaları ve yeni yapı standartlarının oluşturulması gerektiğinin altını çizdi. Ayrıca, mevcut yapıların deprem güvenliğinin artırılması için acil projelerin hayata geçirilmesi gerektiği ifade edildi.
Depreme hazırlıklı olmanın sadece mühendislik çalışmalarıyla değil, aynı zamanda halkın bilinçlendirilmesiyle mümkün olacağına dikkat çekildi. İBB Bilim Kurulu, deprem anında yapılacak davranışlarla ilgili bilgilendirmelerin ve tatbikatların artırılması gerektiğini ifade ediyor. Ayrıca, İstanbul’un ulaşım ve altyapı sisteminin de olası bir depreme karşı dayanıklı hale getirilmesi elzem. Düşük katlı binaların yanı sıra, yüksek katlı yapılarda da sağlamlık testi ve denetimlerinin artırılması gerektiği oldukça açık. İBB'nin deprem yönetmeliği gereğince denetimlerin sıkı bir şekilde sürdürülmesi talep ediliyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, yapılan açıklamalar sonrası “Halkımızı bilgilendirmek bizim en önemli görevimiz. Her bir vatandaşımızın deprem anında nasıl hareket edeceği konusunda fikir sahibi olması, ciddi bir önem arz ediyor” diyerek, deprem eğitimi verilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, kentte yürütülen yapı güçlendirme çalışmalarının hızlandırılacağı ve yeni inşaat projelerinin de en güncel standartlara uygun olarak gerçekleştirileceği belirtildi.
Sonuç olarak, İBB Bilim Kurulu’nun İstanbul için yaptığı uyarılar, şehrin deprem riski taşıdığını ve bu riskin her an geçerli olduğunu gösteriyor. İstanbul’un deprem güvenliği için kapsamlı bir stratejinin oluşturulması ve uygulamaya konulması gerekmektedir. Bu bağlamda, sadece devletin değil, bireylerin de üzerine düşen önemli görevler vardır. İstanbul, sevgiyle yoğrulmuş bir şehir; dolayısıyla, bu şehirde yaşayan herkesin güvenliği için üzerine düşeni yapması kaçınılmazdır.