Son yıllarda Orta Doğu'nun jeopolitik dengelerinde önemli değişiklikler yaşanırken, ABD’nin Suriye'deki askeri varlığını sona erdirme yönündeki iddialar gündeme damgasını vurdu. İsrail basınında yer alan haberlere göre, Washington yönetimi, Suriye'deki mevcut askeri varlığını azaltma veya tamamen çekilme niyetinde. Bu gelişme, bölgede pek çok soruyu da beraberinde getirdi. ABD'nin bu hareketi, Suriye’nin iç savaşından etkilenen dengeleri nasıl şekillendirecek? İsrail için bu durum ne anlama geliyor? İşte bu soruların cevabı, özellikle bölgedeki güvenlik dinamikleri açısından büyük önem taşıyor.
ABD’nin Suriye’deki askeri varlığı, özellikle IŞİD’in yok edilmesi ve Suriye’nin yeniden inşası süreçlerinde önemli bir rol oynadı. Ancak son dönemde ABD’nin bu varlığını gözden geçirmeye yönelik kararlarının ardında, iç politikaların yanı sıra stratejik hesaplamalar da bulunuyor. Suriye, birçok bölgesel güç için bir mücadele alanı haline gelirken, ABD’nin çekilme ihtimali, Rusya ve İran gibi ülkelerin Suriye üzerindeki etkisini artırabilir. Bu durum, bölgenin daha fazla istikrarsızlaşmasına neden olabilecek potansiyele sahip. Üstelik, ABD’nin çekilmesi halinde Suriye’deki Kürt güçleri üzerindeki baskı artabilir, bu da IŞİD’in yeniden canlanmasına yol açabilir.
İsrail, ABD’nin Orta Doğu’daki en önemli müttefiki ve Suriye’deki durum da Tel Aviv için kritik bir öneme sahip. Suriye'deki İran etkisinin artması, İsrail'i rahatsız eden bir etken olarak öne çıkıyor. ABD’nin çekilmesi, İsrail’in güvenlik kaygılarını artırabilir ve İran’ın Suriye’deki varlığını güçlendirirken, İsrail'in operasyonlarını daha zor hale getirebilir. İsrail medyasında yer alan yorumlar, ABD’nin Suriye’den çekilmesinin İsrail’in askeri stratejisini gözden geçirmesine neden olacağı yönünde. Bazı uzmanlar, bu durumun, İsrail’in kendi savunma politikalarında değişiklikler yapmasına ve bölgedeki diğer ülkelerle ilişkilerini yeniden değerlendirmesine yol açabileceği öngörülerinde bulunuyor.
ABD’nin Suriye’den çekilmesi, sadece askeri değil, aynı zamanda diplomatik yankılara da neden olabilir. Washington’un Suriye'deki mevcut politikalarının başarısız olduğu görüşü, bu kararın arkasındaki itici güçlerden biri olarak algılanıyor. Ancak, ABD’nin çekilmesinin ardından, bölgedeki güç dengelerinin nasıl şekilleneceği kritik bir konu olmaya devam ediyor. ABD'nin yerini dolduracak başka bir büyük güç olup olmayacağı da merak edilen hususlar arasında yer alıyor. Özellikle Rusya’nın ABD’nin askeri varlığının sona ermesi ile Suriye üzerindeki etkisini artırması bekleniyor.
Özetle, ABD’nin Suriye’den çekileceği haberleri, sadece bölgedeki dengenin değil, küresel güç dengelerinin de nasıl etkilenebileceği konusunda önemli bir uyarıcı sinyal olarak değerlendiriliyor. Tüm bu gelişmelerin yanı sıra, iç politikada da yankı bulacak olan bu çekilme kararı, Orta Doğu’daki mevcut çatışmaların ve savaş dinamiklerinin yeniden şekillenmesine neden olabilir. Gelinen bu nokta, belki de Suriye’nin ve çevresindeki ülkelerin geleceği açısından kritik bir dönüm noktası olarak tarihe geçecektir.